Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde seçimi kazanacağını söyledi.
Fox TV’de soruları yanıtlayan Karamollaoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“(Altılı tablo tarafından desteklenen adayın kazanmama şansı var mı?) Her zaman binde bir şans bırakıyorsun. Yüzde 99, altılı masanın gösterdiği aday kazanıyor.
(Ya o isim Kemal Kılıçdaroğlu ise?) Her kimse. Önemli olan bu görüşü pekiştirmektir. Herkes ‘evet, falanca kişi aday gösterilirse kazanma şansı diğerlerinden daha yüksek’ şeklinde bir kanaate sahip olacaktır.
(Güçlendirilmiş başkan yardımcısı diye bir şey var mı?)Elbette verilecek kararlarda altılı masada başkanların görüşü mutlaka Cumhurbaşkanı tarafından alınacaktır.
Seçimden sonra bu mekanizma nasıl işliyor? Ona bakacağız. O günün şartlarında.
Bakanlıklar nasıl bölünecek? Alınan oylara göre her partiye bir bakanlık verilebilir. En azından bir bakanlık mutlaka bir partiye verilir ve verilmesi gerektiğine dair bir görüş vardır.
Mecliste çoğunluk sağlandığında buna göre komisyonlar oluşturulur.
(Saadet Partisi hangi bakanlıkla ülkeye hizmet etmek istiyor?) Herhangi biri. Her bahiste grubumuz var. Ekonomi, eğitim, adalet veya dış politika olsun. Her konuda kendi ekibimizi kurup işi yürütüyoruz. Ama iş bölünmeye gelince, anlaşacağız. Oturuyoruz, anlaşıyoruz.
(Listeler nasıl hazırlanacak? Saadet Partisi CHP listelerinde olacak mı?) Artık böyle bir şey hakkında konuşmanın bir anlamı yok. Herkes bir merkeze, taşra ve taban bir meydana gelsin demek değildir. İttifaklar başka bir konudur. Taraflar ortada yapılan özel görüşmelerden sonra belirlenir.
(Cumhurbaşkanı aday olabilir mi?) Mevcut yasalarla Cumhurbaşkanı’nın Anayasa çerçevesinde yeniden aday gösterilmesi söz konusu değil. Tarafsız hukukçulara göre Tayyip Bey’in yeniden aday olması pek mümkün görünmüyor. Onlara göre yasa çıkarmak sıfır noktasıdır. Neden kanun haline getirmediniz? Sayın Cumhurbaşkanı Meclis’e girerken ‘Kimse kendi partisinde bile olsa iki kere başkanlık yapmasın’ dedi. Nasıl değişti? Ne oldu da şimdi her şey değişti?”
